18 Kasım 2014 |
Hafta sonu, arkadaşlarla birlikte, dinlenmek üzere Sünnet gölüne gitmeye karar verdik. İlk durak Mudurnu. O gün ilçenin pazarı olduğu görülüyor, ne yazık ki İstanbul dan daha çok trafik problemi var. Bunu eleştirmeden duramayacağım. Bu küçük ve şirin ilçemizde bu sorunun çözülmüş olması gerekir.
Tabi bazı sürücülerin çok duyarsız olduklarına da şahit oldum. Gelişigüzel park edilmiş araçlar var. Neyse bizim işimiz yazmak. İnşallah düzeltirler.
Mudurnu da Keyvanlar konağına uğradık. İşleticisi Sami Bey'e teşekkür ediyorum. Misafirperverliği içten davetleri bizi mutlu etti. Ancak Kahve içecek kadar zamanımız vardı. Ama sonraki zamanda konaklamak üzere tekrar gideceğiz.
Eski köy yaşantımı hatırladım. Çocukluğumuzun geçtiği yıllardaki köy evimizi hatırladım.
Sünnet Gölü, Gerçekten harika bir yer, doğanın bir kenarında unutulmuş saklı bir cennet sanki. Baharda daha güzel olduğu kanısındayım.
Bolu'lu olarak şimdiye kadar neden gelmedim diye kendi kendime kızdım.
Ama ben sanırım çalışmaktan dolayı, gezmeye fazla zaman ayırmıyorum.
Sünnet Gölü Doğa Oteli, Konaklamak üzere gittiğimiz bu yeri herkese tavsiye edebilirim, zaten bu yeri o kadar çok bilen var ki Tüm odalar Full dolu idi. Hatta bu kadar uzakta olmasına karşın fiyatlarının da ucuz olduğunu söylemek mümkün değil, ama grup olarak giderseniz, eğlenmenizde mümkün.
Canlı müzik var, hele de bu müziği söyleyen sanatçı Fatih ve arkadaşı da mükemmeller.
Ben hiçbir Müzisyenin ara vermeden üç saat boyunca şarkı söylediğini görmedim.
Bu arkadaşımız 7-8 saat süreyle şarkı söyleyip, oynayarak tüm otel misafirlerini eğlendirmeye çalışmıştır.
Kendilerini kutluyorum.
Ertesi günü, buraya gelmişken, birde çubuk gölünü görelim dedik.
Burası da bir harika, daha önce televizyonda seyretmiştim. Canlı olarak görmek daha güzel, hava biraz soğuk olmasına rağmen, yine Bolu hariç çeşitli illerden gelen, hatta otobüslerle gelmiş Tur şirketleri vardı.
Bir film için yapılmış yel değirmenlerin den ibaret yapılmış bir yer olarak düşünülmemeli, doğa harikası bir yer küçücük şirin bir göl, etrafında nostaljik yapılar var.
Tabi ki işletmecinin misafirperverliği de bir harika, ilgilenemediğini, mutlaka tekrar gelmemizi istedi.
Zaten çok zamanımız yoktu. Gelmişken Biran önce Göynük ilçemizi de bir kere daha görelim dedik.
Göynük; her tarafından tarih fışkırıyor.
Yine çeşitli yerlerden gelmiş, çok sayıda ziyaretçi var. Belli ki her zaman gelen giden eksik olmuyor. Esnafta bunun bilincinde, ama mütevaziler.
Çok önceleri bu ilçeye görev gereği gelmiştim. Daha önce geldiğimde bu kadar Restorasyon yapılmamıştı. Şimdi daha güzel, tarihi Konakların dokusunu korumuşlar. Evler daha canlı duruyor. Akşemsettin Türbesi çok güzel ve bakımlı. Bir rehbere gerek olmaksızın her şeyi yazmışlar.
Tarihi Zafer kulesi de görülmeye değer,en tepede tüm ihtişamıyla duruyor. Çıkılması biraz zahmetlide olsa da, çıktıktan sonra bunu değer olduğunu görüyorsunuz.
Göynük insanının misafirperver olduğunu, çok kibar ve nazik olduklarını biliyorduk, bir kerede daha bu iyi insanlara teşekkür etmek istiyorum.
Ayrıca şehir olarak ta çok temiz ve bakımlı özellikle, Kaymakam, Belediye Başkanı ve diğer yöneticileri kutlamak gerekir. Bazen bu tür yerlerin kıymetini bilmiyorlar.
Yaklaşık 30 saatlik bir süreye sığdırdığımız bu gezi organizasyonunu düzenleyen ve katılan ekip arkadaşlarıma çok teşekkür ediyorum.
Bu güzel yurdum her yönüyle gezilmeye, görülmeye değer olup, herkese bunun için zaman ayırmalarını tavsiye ediyorum.
Mutlu ve Sağlıklı günler dilerim.
Reşat AYAZ
resat@cagsu.com
Henüz yorum yapılmamış. İlk yorum yapan siz olun!