| 4 Haziran 2014 |
Hastanelerden birinin Acil servisine başvuran vatandaşımızdan, Biyometrik Kimlik doğrulaması yapılması istenince vatandaşımız, itiraz eder. Bununla kalmayıp Başbakanlık İletişim Merkezine(BİMER)'e şikayette bulunur. Hatta şikayetinde Özel Hastanenin Biyometrik Kimlik Doğrulamasından dolayı, bu bilgileri başka amaçla kullanmayacağına dair güvence vermediğini, Anayasa tarafından korunan kişilik haklarının da çiğnendiğini özetle yazar.
Bu ve bunu gibi düşünen vatandaşlarımız için konuyla ilgili açıklama yapma gereğini duyuyorum.
5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel sağlık Sigortası Kanunu'nu 67.maddesinde 01.12.2013 tarihinden itibaren Türkiye de ki Tüm Özel sağlık Hizmeti sunucularına İlk başvurularda Biyometrik Kimlik Doğrulama işlemi yapılması zorunlu hale getirilmiştir.
Bu uygulama Özel Sağlık Kuruluşlarının istediği bir işlem olmayıp, Kanunla düzenlenmiştir. Hatta Özel Sağlık Kuruluşlarına maddi anlamda ayrıca külfet getirmiştir.
Bu uygulama çıkmadan önce tartışmalar yapılmış, eğer uygulama yapılacaksa sadece özel sağlık Kuruluşları değil, Ülkemizdeki Tüm Sağlık Kuruluşlarını kapsamalıdır. Uygulamaya aynı zamanda başlanmalıdır diye görüşler öne sürülmüştür.
İlerleyen süreçte Tüm Ülkemizdeki Sağlık Kuruluşlarında uygulanacaktır.
Sosyal Güvenlik Kurumu ile Özel sağlık Kuruluşları arasında yapılan Hizmet alım sözleşmesinde ve 13.11.2013 tarihinde yayımlanan Duyuruda:
Genel sağlık Sigortalısının T.C.No bulunan Nüfus Cüzdanı, Sürücü Belgesi, Pasaport veya Evlilik Cüzdanı ile Sağlık Hizmet Sunucusuna başvurularında, Biyometrik Sistem ile İlk Kayıt işleminin yapılacağını, bu işlem yapılmadan öncede Rıza Formunun doldurulması gerektiği, duyurulmuş olup, ilk kayıttan sonra başkaca kayda gerek olmadığı, Avuç içini göstererek ne zaman istenirse muayene olunabileceği bildirilmiş ve uygulamaya bu şekilde devam edilmektedir.
Biyometrik Kimlik Doğrulama uygulamasından muafiyetler söz konusu, buna göre, Donör takipleri,
Provizyon tipi acil takipler ,(Acil Tıp) takipler(yeşil alan hariç) , Yatarak takipler, Günübirlik takipler, 12 yaş altı,65 yaş üstü kişiler.
Bize ve Ülkemize yararları aşağıda sıralanmış olup, Uygulama SGK nın " ÜLKEMİN GELECEĞİ İÇİN AVUCUMU BASARIM "sloganıyla başladığını herkese tekrar hatırlatmak isterim
İlk Kayıt işlemini yaptıktan sonra, Gittiğiniz sağlık kuruluşunda avucunuzu cihaza tuttuğunuzda ekrana tüm bilgileriniz düşecek.
Böylece bürokrasi azalacak, suiistimallerin önüne de geçilmiş olacak.
Kişinin bilgilerini avuç iziyle toplayan sistem elbette sağlık çalışanlarına da büyük kolaylıklar sağlayacak, işi hızlandıracak.
Kayıt işlemleri için hastane bankoları önündeki kuyrukları bitirecek.
Evrak derdi sona erecek.
Doktor, hastasının bilgilerine ekrandan ulaşabilecek.
Bunun için SGK broşüründen de vurgulandığı gibi, "Tek yapmanız gereken elinizi uzatmak. Geleceğe, çağdaşlığa, güvenceye, sosyal adalete..."
SGK Olası yolsuzluk ve suiistimal olaylarına karşı kişisel bilgileri güvenli bir şifreleme sistemiyle gizlemiş.O nedenle vatandaşlarımızın müsterih olmaları gerekir.
Peki, bu bize aynı zamanda nasıl fayda sağlayacak?
Çalışanların ücretlerinden peşinen, kaynaktan kesilen SGK primlerinin başkaları tarafından kötü amaçlı kullanılması engellenecek, hak gaspları önlenecek.
SGK, sağlık harcamalarında tasarrufa geçecek.
Kötü niyetli kişilerin başka yurttaşlara ait kimliklerle sağlık kuruluşlarından faydalanmaları mümkün olmayacak.
Hepimizin sosyal güvenlik kuruluşu olan SGK`nın uzunca süredir sağlık harcamalarındaki rakamları azaltma, tasarruf çalışmaları yaptığını biliyoruz.
Avuç izi tarama uygulamasının buna büyük katkı yapacağını düşünüyorum.
Her yeni uygulamanın çalışana, emekliye ve prim yatıran tüm kesimlere kolaylık ve avantaj getirdiğini düşünüyorum.
Tüm Sağlık Kuruluşlarında Resmi özel Ayrımı olmaksızın SGK buna benzer yenilikleri uyguladıkça prim kayıp-kaçak oranlarını da düşürecektir.
SAĞLIKLI GÜNLER DİLERİM.
REŞAT AYAZ
resat@cagsu.com
Henüz yorum yapılmamış. İlk yorum yapan siz olun!